TÜRKİYE DE YAKLAŞAN KAYIT DIŞI GÖÇ VE MÜLTECİ SORUNLARI FELAKETE GİDİYOR.
 1-Suriye den 2-Afganistan,3-Afrika,Libya,Ukrayna,Rusya ve diğer ülkelerden gelen gayri kanuni göçler buna dahil
 olanlar Muhacir Değildir Şöyleki Muhacir Ana Vatandan İmparatorluk Topraklarına gönderilen ler İmparatorluk topraklarına
 döndükleri zaman Balkanlardan Ege Adalrından ve imparatorluk Topraklarından gelen Türklerimiz muhacir dir yoksa
 bu Suriye,Afganistan,İran,Pakistan,ve diğerleri ile hiçbir alakamız yoktur bunlar sadece düzensiz göçmenlerdir,
 2014 yılı Ağustos ayı sonunda haber ajanslarına, daha önceleri de birçok
kez duyulmuş ve bu sebeple biraz da “alışılmış” bir haber daha düştü:
Libya’daki resmi otoriteler, Avrupa kıyılarına ulaşmak üzere yola çıkmış
yaklaşık 200 ‘kaçak’ göçmeni taşıyan bir teknenin Libya açıklarında battığını açıkladılar. Bu kaza sonucunda 16 göçmenin kurtarıldığı, 20 göçmenin öldüğü, en az 150 göçmeninse kayıp olduğu açıklandı. Libyalı sahil
güvenlik yetkilisi bu göçmenlerin çoğunun Somalili ve Eritreli olduklarını
düşündüğünü belirtti.1 Diğer haber kaynakları ise ölen göçmen sayısının
250’den fazla olabileceğini açıkladı.2 Sonuç olarak, bu trajedi, günün haberlerinde daha iyi yaşam olanakları arayan Afrikalı ‘kaçak’ göçmenleri
taşıyan teknenin aşırı yük sebebiyle İtalya’ya ulaşamadan battığı şeklinde
kısa bir anlatımla geldi geçti.3 Yine Ağustos ayında “Yunanistan’a gitmek
için” bir balıkçı teknesine saklanmış 57 Suriyeli “kaçak” göçmenin Mersin’in Tarsus ilçesinde Sahil Güvenlik tarafından yakalandığı haberlere
konu oldu.4 Benzer durumlarla ilgili tüm haberler kısa, net ve oldukça
sıradanlaştırılarak verilse de insan sormadan edemiyor: Bu insanlar nasıl
hem göçmen hem “kaçak”, nereden, neden, nereye kaçıyor; kaçtıkları yerde nasıl yaşıyor? Haziran 2014 tarihli bir başka gazete haberinde, Iğdır’ın
Aralık ilçesinde yapılan insan kaçakçılığı operasyonunda yakalanan 21
Afganistanlı “mültecinin” sınır dışı edilmek üzere Iğdır Emniyeti Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne teslim edildiği belirtildi. Yapılan habere göre yakalananlar arasında 1997 doğumlu bir Afgan çocuk “yaşını yanlış söylediği” gerekçesiyle bir polis tarafından dövülmüş ve sonra kaldırıldığı hastanede beyin kanaması sebebiyle ölmüştü.5 Nijeryalı Festus Okey’in benzer
şekilde ölümü kamuoyunun dikkatini, görece daha çok çekmiş bir başka
trajik göçmen hikâyesidir. Festus Okey 20 Ağustos 2007 tarihinde Beyoğlu
Emniyet Asayiş Büro Amirliği’nde gözaltındayken bir polis tarafından
silahla vurulmuş ve ölmüştür. İlgili dava o zamandan bu zamana devam
etmiştir.6 Öldürüldüğü esnada Festus Okey Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından tanınan bir “sığınmacıydı”.7
Ölümler ve kaybolan hayatlar için tanımlar fark yaratmalı mıdır?
Bu makale zamanımızın insan hareketliliğine ve göç olgusuna damgasını vurmuş bu ‘kaçak’ veya ‘yasadışı’ hareketleri anlamaya yönelik bir
çaba içerisine giriyor. Makale, düzensiz göç ve göçmenler olarak işaret
edilecek bu olguyu, önce küresel düzeyde, sonra devlet ve birey (göçmen)
düzeyinde ele alıyor. Bunu yaparken de konuyla ilgili var olan yazının bir
incelemesini de yapmış oluyor.8
İlk olarak netleştirilmesi gereken aslında burada ‘kaçak’, ‘yasadışı’, ya
da bu makaledeki tercihle düzensiz göç (ve göçmen) derken tam olarak
hangi göç türünden söz edildiğidir. İçinde bulunduğumuz dönemde göç
ve göçmen kategorileri oldukça çeşitlidir9
, düzensiz göçü belirleyense devletin kendi göç politikaları ve göçle ilgili kurallarıdır. Bir diğer ifadeyle,
aslında düzensiz göç devletler tarafından “neyin yasal kabul edildiğiyle”
ilişkili olarak tanımlanmaktadır (Samers, 2001: 131-132). Bu noktadan hareketle, düzensiz göçmenlerin, göç edilen ülkenin ülkeye giriş, o ülkede
kalış (konaklama) ve/ya çalışmaya yönelik kurallarına aykırı davrandıkları
söylenebilir (Fargues, 2009: 545). Netice itibariyle düzensiz göç devletin
uluslararası göçle ilgili var olan mevzuatına uymaz, devletin koymuş olduğu kurallara aykırıdır ve bunlara göre işlemez. İşte tam da bu sebeple
“düzensiz” terimi yerine Türkçede “kaçak” ve “yasadışı” göçmen, İngiliz- 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar