TURK IRKI NASIL DOGDU VE GELISDI VE BUGUN.. PROF. SPENCER WELLS : VIDEO
    Konusu; insanlığın bilinen en eski genetik kökeninin, Kazakistan’da yaşamakta olan bir kişide olduğu..

 

(Bu arada, kan ile, kemik ile ilgilenen bizler olsaydık “kafatasçı”, “faşist” olarak etiketlendirilirdik, oysa ilgilenenler yabancı olunca bunun adı, “bilimsel çalışma” oluyor)

 

 

Prof. Spencer Wells,  bir genetik antropoloji araştırmacı. DNA’yı esas alarak, insanın dünya üzerindeki yayılımını araştırmakta. 100 bin yıl içindeki göç hareketleri ile ilgilenmiş.

 

Hemen başta söylediği: Yaşam Afrika’da başlamışsa da, bakılıp büyütüldüğü yer, Orta Asya’dır. 

 

Bu video’da Spencer Wells, Kazakistan’da yaşamakta olan Niyazov’a giderek tanışıyor ve anlatıyor:

 

Wells’e göre; insanlığın ortaya çıkışı 60 bin yıl kadar önce Afrika’dan. Yine ona göre,  45 bin yıl kadar önce asıl çoğalma ve yayılma Orta Asya’dan olmuş.

 

Niyazov’un DNA’sını ve kanını incelemiş ve Niyazov’un 2 bin kuşaktır etnik saflığını koruduğu anlaşılmış.

Tüm Avrupa, Rusya, Kızılderililer ve kuzey Hintliler dahil, 1 milyardan fazla insanın atasının bu Orta Asyalı Niyazov’un ailesinden geldiği genetik antropoloji ile belirlenmiş.  

 

Wells Kazakistan’daki 2 bin kişiden kan ve DNA örneği almış. Bunlardan Niyazov’unki olağan dışı  önemli. Çünkü Niyazov 40 bin yıl önce burada yaşamış olan bir aileden gelmekte.

Genetik olarak M 173 –yani Orta Asya işareti- denilen DNA damgasını taşıyan ilk kabileden bir üye, Niyazov. Başka bölgeden biri ile karışma olmamış. Bu özel damganın tüm kuzey yarımkürede yayıldığı ve 1 milyardan fazla insanın DNA’sında bulunduğu bilinmekte. Niyazov’un atalarından gruplar kuzey yarım küreye yayılmışlar; Avrupa, Rusya, kuzey Hindistan, Asya’nın bazı bölgeleri, kuzey ve güney Amerika nüfusunu oluşturmuşlar. Kabilenin geri kalan üyeleri Kazakistan’daki aynı yerde yaşamaya devam etmekte.

 

Wells’e göre Niyazov 2 bin kuşak (40 bin yıl) burada yaşamakta olan bir aileden gelme.

 

Y-kromozomuna dayalı çalışmalar yapıldığında Niyazov’un varlığı, çok büyük önem taşımakta.

 

(Wells bu video’da Türk sözcüğünden hiç bahsetmemekte. Niyazov’a bir ara, “Uygurlar, Tacikler, Pamirler’den önce..” diye bahsederken hemen keser,  “herkesten önce DNA’nın ne olduğunu biliyor musun?” diye sorar. “Evet” yanıtını aldıktan sonra kaldığı yerden devam etmez)

 Wells, Uygur’u, Pamir’i, Tacik’i sıralarken o anda Niyazov’un hafifçe, “Turki..” dediği duyulur ama devamı gelmez, havada kalır…

 

Wells Türk sözcüğünü hiç ağzına almaz ama, “gece 9.’da doğu Kürdistan’dan yola çıktık” diye bahseder; artık Kürdistan’ın doğusu neresiyse?!

 

Bu sıralarda ülkemizde birileri Türksüz anayasa için harıl harıl çalışırken, bir yerlerde başka birileri de Türksüz tarih, Türksüz bir dünya hazırlamak için var güçleriyle çalışmakta…

 

Oysa İstanbul üniversitesinin hocalarından Alman Prof. Neumark demişti ki:

“Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir”.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar