Kadına Saygı ve Türk Geleneğinde Kadın Türkiye'deki İslamcı Diktatörlük Yönetimi Kadınları Toplumsal Yaşamdan Dışlamak İçin Çabalıyor Kadınlar En Çok Hakarete Uğruyor, Aşağılanıyor, Kadınlar Tehdit Altında Kadınlar Onlar dünyanın rengarenk çiçek bahçeleridir ve onlarsız bir hayatın olmadığını biliyorum Bir Erkek Olarak Türkiye'de olanlardan utanıyorum Türk ırkını Araplaştırmaya ve bize Vehhabi İslam'ı dayatmaya çalışıyorlar Burada, dünyadaki tüm kadınların buna tepki göstermesi gerekiyor Çünkü Türkiye'deki aydınlanmış çağdaş kadınlar Dünyadaki kadınlar aynı cinsiyettendir, uygulamalara tepki göstermeleri gerekir İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KADIN ALGISI VE KADIN HAKLARI Okan AÇIL ÖZET: Tarihin başlangıcından beri kadınlar erkeklerle birlikte, bazen eşit olarak, bazen haksızlığa ve baskıya uğrayarak, bazen de kutsal olarak görülüp yüceltilerek yaşamışlardır Saygı. Kadınların statüsü coğrafya, zaman ve kültüre göre toplumdan topluma değişmiştir. Tarihin Türk dönemlerinde toplumda önemli bir unsur olan kadınların algılanması ve sahip oldukları hakların ortaya konulmasını amaçlayan bu makalede, İskitler, Büyük Hunlar ve Avrupa Hun Devletleri ile Avrupa'dan Çin'e kadar uzanan bölgede yaklaşık bin yıl yaşamış Göktürk Devleti dönemleri incelenmiştir. Eski Türk kadınlarının devlet yönetiminde ve sosyal yaşamda sahip oldukları haklar, Türk toplumunda kadın algısı, Türk kadınlarının yerine getirdikleri görevler ve sahip oldukları statü, kaynakların sağladığı bilgiler doğrultusunda bir araya getirilerek sunulmuştur. Anahtar kelimeler: İskit, Hun, Göktürk, kadın hakları, eski türkler. ÖZET: Kadınlar, tarihin başlangıcından bu yana erkeklerle bazen eşit, bazen ezilmiş ve zalimce muamele görmüş, bazen de ilahi ve gümüş bir tepside görülmüşlerdir. Kadınların statüsü, coğrafya, zaman ve kültüre bağlı olarak farklı toplumlarda değişmiştir. Toplumun önemli bir unsuru olan kadınların Türk dönemindeki toplumsal algısını ve haklarını ortaya koymayı amaçlayan bu makalede, yaklaşık bin yıllık bir zaman diliminde Çin'den Avrupa'ya kadar uzanan bir alanda yaşamış olan İskitler, Büyük Hun ve Avrupa Hunları ile Göktürk devletleri ve hükümetleri incelenmiştir. Eski Türk kadınlarının yönetim ve sosyal yaşamda sahip oldukları haklar, Türk toplumunda kadın algısı, Türk kadınlarının üstlendikleri görevler ve statüleri, kaynakların sağladığı bilgiler aracılığıyla derlenmiş ve sunulmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: İskit, Hun, Göktürk, kadın hakları, eski türk. GİRİŞ Tarihin başlangıcından bu yana her çağda, her coğrafyada, her kültürde erkekler ve kadınlar var olmuştur. Birbirlerini tamamlayarak yaşamışlar ve varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu tamamlanma sırasında bazen biyolojik ve fiziksel nedenlerle cinsiyete dayalı bir işbölümü yapılmış, bazen kadınlar ön plana çıkmış, anaerkil kültürler ortaya çıkmış ve doğurganlıkları nedeniyle kutsallık ve tanrıçalık atfedilmiştir. Ancak bazen de arka planda yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmışlar, hatta köle, değersiz nesneler ve hakları olmayan nesneler olarak görülmüşlerdir. Elbette bu farklılıklar yaşadıkları toplumun anlayışına, dönemin koşullarına ve coğrafyaya göre değişmiş ve gelişmiştir. Antik çağlardan beri devlet kurma geleneği olan Türk toplumlarında kadınlara ait bir yer ve konum çeşitli etkenlerin etkisiyle oluşmuştur. İlk büyük Türk devletleri olan İskitler, Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde kadınların nasıl algılandığına bakmadan önce dönemi ve coğrafyayı ana hatlarıyla belirtmek gerekir.  Araştırma Görevlisi, İnönü Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Kampüs/Malatya-TÜRKİYE, okan.acil@inonu.edu.tr Okan AÇIL 64 Araştırmalar ve arkeolojik bulgular ışığında İskitlerin kökeni konusunda İran, Slav ve Ural-Altay ırkı teorileri ortaya atılmıştır. Bu konu ortaya çıktığından beri öne sürülen görüşlerin en güçlüsü Ural-Altay ırkına ait oldukları teorisidir. Arkeolojik bulgular ve dil-din-gelenekler gibi kültürel unsurlar incelendiğinde birçok yabancı (Niebuhr, Mordtmann, Minns, Franke, Meyer, Ruben) ve yerli (Arsal, Günaltay, Z.V. Togan, Kırzıoğlu, Guboğlu, Tarhan, Ögel, Öztuna, Koca) bilim adamı İskitlerin kökeninin Ural-Altay ırkı veya Türkler olduğunu kabul etmiştir. MÖ 8. yüzyılda Orta Asya'dan ortaya çıkan ve MÖ 7. yüzyılda önemli bir güç haline gelen İskitlerin, Tuna Nehri'nden Çin'in batı sınırlarına kadar uzanan alana yayıldığını gösteren arkeolojik bulgular bulunmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKİYE ORTA ASYA HABER KKUORDİNATÖRÜ