son çalışma
Erdoğan'ın Sahte Üniversite Diploması ve Yasal Gayri Meşruiyeti
Tarafından Michael Rubin
Aeideas'ın
17 Temmuz 2017
Facebookwitterlinkedın
Recep Tayyip Erdoğan 2014 yılında Türkiye cumhurbaşkanı olduğunda, makamın yasal ön koşulu üniversite diplomasıydı. Teoride, bu bir sorun olmamalıydı. Resmi biyografisinde Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Bölümü'nden 1981 yılında mezun olduğu yazıyor. Sorun şu ki, üniversitede böyle bir bölüm yoktu, ancak 1982'de üniversite bir İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi açtı. (Üniversitenin Erdoğan'ın hiç katıldığına dair bir kaydı yok). Erdoğan'dan özür dileyip eleştiren Cengiz Çandar'ın geçen yıl bu konuda daha fazlası vardı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan (C), darbe girişiminin birinci yıldönümünde 15 Temmuz 2017'de Ankara'daki TBMM'DE anılması için özel bir tartışmaya katılıyor. REUTERS/Ümit Bektaş
Şimdi, öyle görünüyor ki, Erdoğan'ın şu anda sahip olduğu göreve hak kazanmak için geçmişi hakkında yalan söylediğini ve sahte belgeler hazırladığını gösteren yeni kanıtlar var. Tecrübeli bir Türk gazetecinin bana işaret ettiği aşağıdakileri göz önünde bulundurun:
Erdoğan, üniversiteye ilk kez 1973 yılında kabul edildiğini ancak resmi belgelerde 24 Temmuz 1974 ile 18 Haziran 1981 tarihleri arasında İstanbul Elektrikli Tramvay ve Tünel Şirketi'nde vasıfsız işçi olarak çalıştığını gösterdiğini söyledi. Yarı profesyonel futbol oynadı ve futbol lisansı başvurusu da aynı şeyi söylüyor. İstanbul Elektrikli Tramvay ve Tünel Şirketi'nden istifa ettiğinde, 1974'ten beri çalıştığını, ancak daha iyi bir iş teklif edildiğini ve bu nedenle istifa etmek istediğini belirten elle yazılmış bir not sundu. Bir işte tam zamanlı çalıştığı ve üniversitede tam zamanlı çalıştığı fikri gerçekçi değil.
Erdoğan yargının ve hukukun üstünlüğünün içini boşalttı ve bu nedenle girdiği sahtekarlığın veya onu hesaba çekmenin gerçekçi bir yasal yolu yok. Ordudaki bazı unsurların geçen yıl cumhurbaşkanının görevden alınmasını zorlamak için harekete geçmesi ne kadar ironik ki, hem darbeciler hem de cumhurbaşkanı kanunun gözünde eşit derecede gayrimeşru davrandılar.
Daha fazla bilgi edinin: Türkiye En Çok Orwellian Ülkesi mi? Erdoğan'ın Türk Ordusunu Yok Etmesinin Beş Yolu
Türkiye: Authorities must end unlawful proceedings against the Istanbul Bar Association 29 Jan 2025 | Advocacy, News istanbul-bar-e1736938363638 The International Commission of Jurists (ICJ) expresses concern over the criminal proceedings initiated against the Istanbul Bar Association, including its President, İbrahim Kaboğlu, and members of its executive board. The ICJ further condemns the detention of Fırat Epözdemir, a member of the executive board, who was arrested upon his return from an advocacy visit to Council of Europe institutions. These actions constitute a direct attack on the independence of the legal profession and the rule of law in Türkiye. The criminal proceedings were initiated following a statement issued by the Istanbul Bar Association on 21 December 2024, which called for an independent investigation into the deaths of journalists Nazım Daştan and Cihan Bilgin, who were killed in northern Syria on 19 December 2024. The statement highlighted concerns regarding the...
Yorumlar
Yorum Gönder