PEOPLE EY WORLD YOU ARE ALL TURKS.(EY DÜNYA İNSANLARI HEPİNİZ)
AMERİKA YERLİ KIZILDERİLİ VE TÜRK
HALK KÜLTÜRÜNDE DESTANLAŞMIŞ
ŞAMANLAR, GÜN ANA VE TOPRAK ANA1
Öz
Amerika Yerli Kızılderili kabilelerinden Athapascan(Atabaşkan) Kızılderili grubuna bağlı Kün-Anaa (Gün Ana) Kızılderililerinden Beaver (Kunduz) boyuna bağlı
Kızılderililerinin inanışlarına göre onlar yedi Yaban Kazının sırtında Göktanrı tarafından yer yüzüne gönderilen Kutsal Kün-Anaa dan türemişler ve sonradan adına
“Amerika” denen topraklardaki insanları oluşturmuşlar. Kün-Anaa Kızılderililerinin
inançlarına göre Ulumanitu (Göktanrı) türeyen bu insanlar için dünyayı üç kademeli
olarak yaratmıştır. Yukarı, Orta ve Aşağı dünya. Amerika’nın New Mexico eyaletinin başkenti Albaquarke şehrinde yapılan Kün-Anaa ile ilgili yaratılış merasimlerinde Pueblo Kızılderili Kültür Merkezinin tam orta yerine dikilen düz bir “direk”
etrafında yapılan mevsimlik merasimlerde hep bu “Bir” tek “direk” etrafında dans
eder ve daire şeklinde bunun etrafında dönerler. Kızılderililerin bu dansı “Bir” den
yaratıldıklarını ve yine sonunda o ulu “Bir”e geri döneceklerini simgeler. Türk Halk
Kültürü dairesi içinde yer alan Destanlarda başrolü oynayan Kadın “ışık”tan yaratılmıştır. Kadını temsil eden bu “ışık” kutsallıktan kaynaklanan “hayat veren” bir özelliği
de beraberinde taşır. Türk Yaratılış Destanlarında yer alan Umay Ana, Tengere Kayra
AMERİKA YERLİ KIZILDERİLİ VE TÜRK HALK KÜLTÜRÜNDE
54 | BELGÜ |
tacının üzerinde, Orhun Kitabelerinin baş taşında yer alan ve bir “Kuş” sembolüyle
anlatılan “Umay Ana” Türk’ün Kader-Kuşu’dur. Türk’ün Kader kuşu olarak Destanlarımızda yer alan Umay Ana, başka bir deyişle Umay Kuşu Erzurum Çifte Minareler
külliyesindeki ana giriş kapısının sağ yanında yer alan Hayat Ağacı taş oymasının en
tepesinde yer alır ve türkülerimizde devamlı seslendirilen “Huma Kuşu” olarak anılır.
“Huma ġuşi yühsehlerden uçarsın..” dizesinde yer alan bu “kuş” bizim Türk Destanlarımızda yer alan Umay Kuşu’nun kendisidir. Bu bildirimizde, kökü İslamiyet’i kabul
edişimizden çok öncelerine dayanan Destanlarımızda kutsal kadınlarımıza verilen
“yer” ve buna paralel olarak okyanusun diğer kıyısındaki “Amerika” kıtasında yaşayan
Yerli Kızılderili kabilelerinin milli Destanlarında yer alan kutsal “kadınlarla kutsallık
yönünden tespit ettiğimiz benzerlik ve paralellikleri inceleyeceğiz.
Anahtar Kelimeler: Şamanizm, Destanlar, Ana, Gün-Ana, Kün-Ana, Umay,
Huma, Kızılderili, Türk, Toprak Ana, Yeraltı Dünyası, Orta Dünya, Yukarı Dünya.
Kun-Anaa and Mother Earth: Epic Shamans in Turkish and Native
American Indian Cultures
Summary
According to the beliefs of the Beaver and Kun-Anaa (Gun Anaa) Indians of
the major Athapscan (Atabashkan) Indian Group that they had been given birth to
by Kun-Anaa that had been sent to the earth on the back of seven Sacred Geese by
Manito, the Great Spirit, and the inhabitants of so-called `America` later had been
populated by. According to the Kun-Anaa Indians belief the Great Spirit (Manito)
created the Earthy in three levels: Upper-World, Middle-World and Lower World.
In Albuquerque, the capital city of the New Mexico State of USA, the Pueblo Indians circle and dances in religious manner around a straight single post that erected
in the center of Pueblo Indian Cultural Center. They do believe that they had been
created by this `One ‘that at the end they would turn back to the same `One`. The
major woman figure that plays the main role in Turkish epics had been created from
a pure `light`. The pure `light` that resembles the woman carries the `Life Given`
character by herself. Umay Ana (Mother Umay) who takes place in Turkish Creation
Epic had been placed in `third` rank after Tengere Kayra Khan and Tusege Tenger.
Umay Ana who took place on the top of the Bilge Kaan monumental erected single
stone in Orhun Valley that is symbolized by a single winged sacred bird that is major
figure and named the `Bird of Fate` of Turkish Nation. Umay Ana who takes plac
as `Bird of Fate` in Turkish Epics also known as `Umay Kyushu` had been placed on
the top of stone carved `three of life` that placed on the right hand side of Erzurum
Double Minarets monumental complex. Also repeatedly sounds in a very old Turkish
folk-song called by people as `Huma Kyushu`. “Huma bird you fly in the heights.”In
this line it is shown that `bird` is the same `Umay Bird` that symbolizes `Mother
Umay`. The sacred high rank position that had been given to Turkish woman heroines before Islamic era in a sacred manner and parallels on the same subject that
lives on the other side of the Atlantic Ocean amongst the Native Indians` epics so
the sacred positions given to Indian sacred women, similarities and parallels will be
examined in our academic paper.
Keywords: Shamanism, Epics, Native Indians, Mother Umay, Mother Earth
Amerika Yerli Kızılderili ve Türk Halk Kültüründe Destanlaşmış Şamanlar, Gün Ana ve Toprak Ana
Amerika Yerli Kızılderili kabilelerinin nereden Amerika Kıtasına geldiklerine
dair tarihi kayıtların bilinmesi lazım. Tarihi kayıtlar derken, doğru olan tarihi kayıtları kastediyoruz. Amerika’da on binlerce yıl yaşadıkları halde bugün tamamen yok
olmuş kabul edilen Yerli Kızılderili kabileleri arasında yaşayan Yerli Kızılderili Şamanizm’inin durumunu anlamak için bu Kabilelerin hangi yollarla sonradan “Amerika”
denilen bu Kıtaya geçtiklerinin bilinmesi şarttır. Yerli Kızılderililerin Amerika’ya geçiş yolunu ve asıl çıkış noktalarını tespit ettikten sonra, Orta Asya ve Sibirya’da yaşayan Türk Şamanizm’iyle neden bu kadar yakın benzerlik gösterdiği konusu daha iyi
anlaşılmış olacaktır. Amerika Yerli Kızılderilileri bu kıtaya “gökten inmedikleri” gibi,
Yerli Kızılderili Şamanizm’i de yoktan var olmamıştır. Amerika Yerli Kızılderili Şamanizm’i büyük bir göçle Orta Asya ve Sibirya topraklarından koparak Bering Boğazı üzerinden Amerika Kıtası’na geçenlerin beraberlerinde getirdikleri ve yaşattıkları
tarihi kültür hazinesinin bugüne kadar canlılığını korumuş olan gerçek uzantısıdır.
Amerika Yerli Kızılderili kabileleri ile bugün Orta Asya’da, Kuzeydoğu Sibirya, Saha
Sire (Yakutlar) ve Dolganlar, Güneydoğu Sibirya Türk boylarından Tuba, Çalkandı,
Kumandı, Altay Kiji, Telengit, Teleüt, Hakas, Şor, Sagay, Tuva ve Has Türkleri arasında yaşayan Türk Şamanizm’inin ortak yönlerini ele alıp incelemek bu makalemizin konusunu oluşturmaktadır. Rusya’nın Kuzey–Doğu topraklarında yaşayan Saha,
Altay, Hakas, Televit ve Tuva Türk adetleri ve Göktanrı inancının bugün asırlar boyu
sürdürülen tahribata rağmen yerli Kızılderili kabileleri arasında aynen yaşadığına şahit oluyoruz.
Bugün dağıldığı ve yok olduğu için araştırmalarımızda bütünden detaya
inmemiz mümkün değildir. Bulabildiğimiz en küçük parçadan daha mürekkep ve
karmaşık ana parçaya ve bütüne gitmeyi zorunlu kılan yolu takip etmeye mecburuz.
Bazen Kızılderili kabilelerinin her hangi birisinin dilinde yaşamakta olan üç harfli
bir tek kelime bile bizleri bir anda kaybolmuş gibi görünen ana kaynağa bağlar. Bugün Amerika Kızılderili kabilelerinin en önemlilerinden olan Sioux (Su) Kabilesinin
dilinde hala yaşayan İna (Ana) ve Ate (Ata) kelimelerinin varlığı bizleri bu konulara ciddi olarak eğilmeye ve araştırmaya mecbur etmektedir. Sözü edilen The Sacred
Pipe2
adlı eserde Sioux Kızılderili Kabilesinin çocuklarının annelerine “İna” babalarına ise “Ate” dedikleri kaydediliyor. Buna ilave olarak, Amerika’da bizzat iştirak edip
şahit olduğumuz birçok dini maksatlı Kızılderili toplantısında, Montana’dan gelen
Ulu Şaman’ın dua ederken ana dilindeki duanın arasında, “Ey Toprak Ana...” ve “...
Ey Gök Ata...” derken, İna ve Ate sözlerinin açıkça terennüm edildiğine şahit olduk.
Mukayeseli bilimsel çalışmalar ürünlerini verdikçe, çok uzak diye nitelendirdiğimiz
coğrafyaların, kendi elimizin ayası kadar yakınımızda olduğunu görebilme şansını
elde edeceğiz.
Türk’ü ilgilendiren ve Türk Kültürünü ilgilendiren konuların çözümünü “Toprak Ana”yı araştırıp-incelemek ve anlamakta buluyoruz. Türk Dünyasında, tek tanrılı
dinler kabul edilmeden önce, Göktanrı inancının prensipleri arasında Hayat Ağacı’nın önemli bir yeri vardır. Türk boyları İslamiyeti kabul ettikten sonra bile, eski
Türk inancının izlerini İslam’la beraber yaşamış ve bundan hiçbir rahatsızlık duymamıştır. Türk devlet adamları, en güçlü ve haşmetli oldukları devirlerde bile, Türk’ü
kültür mirası ile tarihi ecdatlarına bağlayan Göktanrı inancını koruyup saklamışlardır. Bugün Erzurum’daki Çifte Minareler Medresesi’nin ana kapısının sağ ve sol
yanındaki büyük sütunların üzerine işlenen ve tepesinde kartal olan ağaç motifi, Türk
Dünyasında sözü edilen Hayat Ağacı’ndan başka bir şey değildir. Bu Hayat Ağacı
motifi bugün Atatürk Üniversitesi’nin kullanmakta olduğu simge ve rozeti de süslemektedir. Çifte Minarelerde yer alan “Hayat Ağacı” sembolündeki “ejderha” motifi
ana kütlenin merkezini oluşturmaktadır. Ejderha, hava ve suyun efendisidir. Ejderha ve Anka’nın uçuşunun, bereketli bahar yağmurları getirdiğine inanılır. Türklerin
“evren” adını verdikleri bu yaratığı Araplar, tanin; Çinliler, lung; Moğollar, moghur;
İranlılar, ejderha; Avrupalılar ise drache diye adlandırmıştır. Ejderha, milletlerin yaşadıkları mekân ve inanç yapılarına göre farklı şekillerde tasavvur edilmektedir. Türk
kültüründe gök kuşağının ve yağmurun sembolü olarak görülen kurt başlı ejder mo
Историкът проф. д-р Стоян Динков каза: „Защо да се разделим с турците? Защо трябва да се разпадаме? Всички находки в нашата история показват, че и ние сме от турски произход.” използва фразите. „ОСМАНСКАТА СПАЗИ БЪЛГАРИТЕ ОТ ИЗНИЩЕНИЕ” „Османците спасиха българите от изчезване със своите административни и социални практики“, каза проф. д-р Динков дава урок по история на онези, които напоследък са се опитвали да насилствено насилват български български граждани от турски произход. Професорът по история, който твърди, че коренните българи са от турски произход, разкрива с документи, че някои от българските царе са от турски произход и езикът, който са използвали е турски. Твърдейки, че турците и българите произхождат от един род, проф. д-р Динков заявява, че турско-българските отношения трябва да се преструктурират от гледна точка на искреност. Според Динков отражението на това върху Европейския съюз също ще бъде положително и в същото време ще осигури по-силно участие в ЕС. „БЪЛГАРСКИТЕ...
Yorumlar
Yorum Gönder