Kayıtlar

    Başkomutanlık Meydan Muharebesi     Başkomutanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya'ya bağlı Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaştır. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. İstiklal Savaşı'nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıldönümü Türkiye'de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır. Kurtuluş Savaşı'nın son evresi 26 Ağustos 1922'de Afyonkarahisar - Kocatepe'de başlayan Büyük Taarruz ile açılmış ve 9 Eylül 1922'de Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesiyle sonuçlanmıştır. 1922 Yazında durum Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda Yunan tarafı Şubat ve Mart 1922'de Londra'ya uzun bir ziyarette bulunarak ülkesine yapılan askeri yardımın artırılmasını istedi. Ancak bu istek Lloyd George hükümetince reddedildi. Gounaris bunun üzerine Yunan ordusunu Anadolu'dan çek
Resim
30 AĞUSTOS TARİHİNDE NE OLDU? 23 Ağustos - 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı'yla Yunan orduları gerilemek zorunda kaldı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıdır. TBMM tarafından Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'e mareşal ve gazi unvanları verildi. Tarihin bu dönüm noktasından sonra Yunan ordusunun ve diğer işgalci güçlerin topraklardan atılma kararı alınır. Sad planı adı verilen taarruz planı ocak ve nisan aylarında iki kez ertelenir. Taarruzun hazırlıkları tam anlamıyla ağustos ayında tamamlanır. Batı cephesinin kuzeyindeki ve güney cephesindeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Kocatepe bölgesine kaydırıldı. İstanbul 'daki cephane depolarından silah ve cephane gizlice Anadolu topraklarına getirtildi. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı. Orduya taarruz eğitimi yaptırıldı. Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı Türk ord
ŞİMDİ BANA SORACAKSINIZ NEDEN TÜRK İSLAM AHLAKI        Bizler Geçmişte Atatürk sevgisi Vatan Bayrak sevisi ile yetişmiş bir nesiliz Bizi eğiten bizi yetiştiren büyüklerimiz        Türk islam ahlakını çok iyi anlattı ve öğretti bizler Vatanımız Milletimiz için gözümüzü kırp madan can veririz şimdi        görüyorumki Ülkemiz Türklükten Uzaklaşmış Türk islam ahlakını unutmuş şimdi uydurma Arap vahabi lerine katılmış        ülkemizde ahlak çökmüş islamiyet herkesin kendi çıkarına göre kullanan bir hal almıştır ülke perişan yönetenler        zenginlik içinde yüzüyor saraylar yatlar uçaklar saltannat  son hız gidiyor bunun için Türk islam ahlakı kitabından        bölümler paylaşmaya başladım çünki Tütrkiye de din ifsat ediliyor yalan riya dörtir yanda kol geziyor İslam dininde        tarikatlar cemaatlar zenginleşiyor millet fakirleşiyor bunu görmeyen insan zaten müslüman olamaz ben Bir Türk milliyetçisi        olarak iktidara oy vermeyeceğim çünki yalanla iman bir arada olmaz türk islam ahl
TÜRK İSLAM AHLAKI KİTABI SAYFA(77)      Türk-İslam Ahlakı, Anlayışı Nedir? Türk milletinin İslamiyet’i kabulüyle birlikte, sağlam ve sarsılmaz bir ahlak yapısı doğmuştur. Peki İslam ahlâkı nedir? İslam ahlak anlayışı nedir? Türk İslam ahlâkı nedir, İslam ahlakı ne demek, İslam ahlak anlayışı nedir, İslam ahlakının gayesi nedir? bu sorular her zaman cevap aranabilen önemli sorular olmuştur. Türk ahlakı diğer milletler nezdinde de sağlam ve sarsılmaz bir ahlak iken, Türk milletinin İslamiyet’i kabulüyle birlikte, yıkılmaz sağlam ve sarsılmaz bir ahlak yapısı ortaya çıkmıştır. Yani, Türk ahlakının özgünlüğü ile İslam ahlakının güzelliğinin birleştiği noktada, mükemmel bir varlık ortaya çıkmıştır. Öyle ki milletin temelini güzel ahlak oluşturur diyen bir Türklük anlayışı ile “Din nedir?” sorusuna “Din güzel ahlaktır.” cevabını veren bir peygamberi olan İslam inancının birbirlerine ne derecede yakın oldukları aşikar hale gelmiştir. İslamiyet’i ruhu Türklüğü ise bedeni sayan yani Türk İslam
TÜRK İSLAM AHLAKI KİTABI SAYFA 13         Müslimanın Herşeyden Evvel kalbini temizlemesi lazımdır Kul hakkı beş Türlüdür Mali,nefsi,ırzi,Mahremi  ve dini         sirkat,gasp,aldatmak ile ve yalan söylemek ile yalancışahitlikle sahtekarlıkla başkasının malını ziyan etmekle         Devlet malını talan etmekle nefsi ve hayvani hislerle adam öldürmek.Türk islam ahlakını üçe ayırmak lazım         1-Çocuklara kötü gözle baskılmamalı 2-yardım ve dayanışma 3-kuran,a uygun yaşamak bu türk islam ahlakının olmazsa         olmazıdır Türk islam ahlakında Fakire fukara,ya yardım etmek vardır emaneti çok iyi korumaktır devlet malını         canı pahasına korumaktır Allahü taala Müslüman gibi görünüp Ama onunun emirlerini uygulamayanları çok iyi bilir         yalan söyleyenlerden şirke girenlerden toplumu aldatanlardan hayır gelme demektedir yüce kuran onun için türklerin         islam anlayışı farklıdır ve arapların gibi değildir yani Türk islam anlayışı Allahın ve kuranı azimişanın gösterdiği      
quotation THE CARTHAGINIANS ARE TURKISH TRIBES FROM CENTRAL ASIA AND THE CAUCASUS, JUST LIKE THE TÜTK TRIBES WHO CAME TO THE AMERICAN CONTINENT These tribes, who migrated 600-500 years before the birth of Jesus, landed in Anatolia and the Mediterranean and formed colonies if you examine the Carthaginian statues thoroughly, you will find many traces of the Turks when you examine their writings you will see that the writings are in Turkish and Pre-Turkish, the history of the world has to be rewritten. Carthage A colony founded by the Phoenicians near the present-day city of Tunis on the coast of North Africa in antiquity. The foundation of Carthage, founded in 814 BC, according to legend, is as follows: on this date, a secret uprising was prepared in the city of Sayda against Sur, led by a woman named Elissa. However, when the event was foretold, Elissa, together with her supporters, secretly sailed to the sea in ships and headed west. They landed on the African coast, where they first c
comillas LOS CARTAGINESES SON TRIBUS TURCAS DE ASIA CENTRAL Y EL CÁUCASO, AL IGUAL QUE LAS TRIBUS TÜTK QUE LLEGARON AL CONTINENTE AMERICANO Estas tribus, que emigraron 600-500 años antes del nacimiento de Jesús, desembarcaron en Anatolia y el Mediterráneo y formaron colonias si examina a fondo las estatuas cartaginesas, encontrará muchos rastros de los turcos cuando examine sus escritos verás que los escritos están en turco y Pre-turco, la historia del mundo tiene que ser reescrita. Cartago Una colonia fundada por los fenicios cerca de la actual ciudad de Túnez en la costa del norte de África en la antigüedad. La fundación de Cartago, fundada en el 814 a.C., según la leyenda, es la siguiente: en esta fecha, se preparó un levantamiento secreto en la ciudad de Sayda contra Sur, dirigido por una mujer llamada Elissa. Sin embargo, cuando se predijo el evento, Elissa, junto con sus partidarios, navegaron en secreto hacia el mar en barcos y se dirigieron al oeste. Desembarcaron en la costa a
aspa OS CARTAGINESES SÃO TRIBOS TURCAS DA ÁSIA CENTRAL E DO CÁUCASO, ASSIM COMO AS TRIBOS T7 QUE VIERAM PARA O CONTINENTE AMERICANO Essas tribos, que migraram 600-500 anos antes do nascimento de Jesus, desembarcaram na Anatólia e no Mediterrâneo e formaram colônias se você examinar as estátuas cartaginesas completamente, encontrará muitos vestígios dos turcos ao examinar seus escritos você verá que os escritos estão em turco e pré-turco, a história do mundo tem que ser reescrita. Cartago Uma colônia fundada pelos fenícios perto da atual cidade de Túnis, na costa do Norte da África, na antiguidade. A fundação de Cartago, fundada em 814 AC, segundo a lenda, é a seguinte: nesta data, uma revolta Secreta foi preparada na cidade de Sayda contra Sur, liderada por uma mulher chamada Elissa. No entanto, quando o evento foi predito, Elissa, junto com seus apoiadores, navegou secretamente para o mar em navios e se dirigiu para o oeste. Eles desembarcaram na costa africana, onde se depararam pela
ALINTI KARTACALILAR ORTA ASYA VE KAFKASYA DAN GELEN TÜRK KAVİMLERİDİR TIPKI AMERİKA KITASINA GELEN TÜTK KAVİMLERİ GİBİ      İsa,nın Doğummundan 600-500 yıl önce göç eden bu kavimler Anadolu ve Akdeniz,e indiler ve koloniler oluşturdular      kartaca heykellerini iyice incelediğiniz,de Türklere ait  bir çok izler bulacaksınız yazılarını incelediğinizde      yazıların pro Tükçe ve Öntürkçe olduğunu göreceksiniz dünya tarihi yeniden yazılmak zorundadır.      Kartaca İlkçağ'da Kuzey Afrika kıyısında bugünkü Tunus şehrinin yakınlarında Fenikeliler tarafından kurulan bir koloni. Milattan önce 814'te kurulan Kartaca'nın kuruluşu, efsaneye göre şöyledir: Bu tarihte Sayda şehrinde Sur'a karşı Elissa adında bir kadının elebaşlığını yaptığı gizli bir ayaklanma hazırlanmıştı. Ancak olay önceden haber alınınca Elissa, taraftarlarıyla birlikte gemilerle gizlice denize açılıp batıya yöneldi. İlk olarak rastladıkları Afrika kıyılarına çıktılar. Burada bir şehir kurmak isteyen Elissa, K
  HAZAR TÜRKLERİNİN TORUNLARI KARAY TÜRKLERİ      Hazarlar, İdil kıyıları ve Kırım yarımadası arasında Hanlık/Devlet kuran Türk halkları birliğidir. Hazar tek başına bir kavim adı olmayıp Ön Bulgarlar, Sibirya Sabar (Sabir, Suvar) Türkleri ve Batı Göktürk boyları topluluğudur.  Bulgarlar gibi Hun birliği içinde yer alan ve bu birliğin dağılmasının ardından Göktürk Devleti’ne tâbi olan Hazarlar, 558 yılında bu devletin batı kolu şeklinde Hazar Devleti’ni kurdular. Hazarlar Kuzey Kafkasya’daki hâkimiyetlerini pekiştirdikten sonra Persler ve Bizanslılar üzerine akınlar yapmaya başladılar. 630 yılında Doğu Göktürk Devleti dağılınca bağımsızlıklarını ilan ettiler ve Batı Karadeniz kıyılarına kadar ilerlediler, Hazar denizine adlarını verdiler. Önceleri Gök Tanrı ve Türkün doğa felsefesinin yansıması olan Şaman inancına sahip olan Hazarlar 740’lı yıllarda Yahudiliğe geçtiler. Yahudiliği benimseyen ilk ve tek Türk Devleti oldular. Doğudan gelen Peçenekler nedeniyle zayıfladılar, Kiev Knezliği
THE DESCENDANTS OF THE CASPIAN TURKS ARE THE KARAITE TURKS The Khazars are a union of Turkic peoples who established a Khanate/State between the shores of the Idyll and the Crimean peninsula. Dec. Khazar is not a tribe name by itself, but a community of Pre-Bulgarians, Siberian Sabar (Sabir, Suvar) Turks and Western Göktürk tribes. Like the Bulgarians, the Khazars, who were part of the Hun union and were subject to the Göktürk State after the dissolution of this union, founded the Khazar State in the form of the western branch of this state in 558. After the Khazars consolidated their dominance in the North Caucasus, they began to make raids on the Persians and Byzantines. When the Eastern Göktürk State was dissolved in 630, they declared their independence and advanced to the Western Black Sea coast, giving their name to the Caspian Sea. The Khazars, who previously had the Shamanic faith, which was a reflection of the Celestial God and the Turkish philosophy of nature, converted to Ju
Se han publicado las Grandes órdenes ofensivas de Atatürk Los documentos históricos de la Gran Ofensiva y la Batalla de la Plaza del Comandante en Jefe, que el ejército turco bajo el mando del Gran Líder Mustafa Kemal Ataturk comenzó el 26 de agosto y terminó con la victoria el 30 de agosto, se conservan cuidadosamente en los Archivos Estatales Presidenciales. Jefe de los Archivos Estatales Presidenciales Prof. Dr. Uğur ÜnAl, en una declaración al reportero de AA, describió la gran lucha que condujo a la victoria con sus documentos. 30 de agosto de 1922, y para ver el proceso que condujo a la Gran Ofensiva, es necesario observar las condiciones políticas y sociales del período, Unal dijo que el 30 de agosto constituye la última parte de la fase militar de la Guerra de Independencia. Al explicar que la ocupación diezmada de Estambul, la capital del Imperio Otomano, y muchas regiones dentro de sus fronteras políticas por parte de los Estados de la Entente, ha herido profundamente a la so
,Se han publicado las Grandes órdenes ofensivas de Atatürk Los documentos históricos de la Gran Ofensiva y la Batalla de la Plaza del Comandante en Jefe, que el ejército turco bajo el mando del Gran Líder Mustafa Kemal Ataturk comenzó el 26 de agosto y terminó con la victoria el 30 de agosto, se conservan cuidadosamente en los Archivos Estatales Presidenciales. Jefe de los Archivos Estatales Presidenciales Prof. Dr. Uğur ÜnAl, en una declaración al reportero de AA, describió la gran lucha que condujo a la victoria con sus documentos. 30 de agosto de 1922, y para ver el proceso que condujo a la Gran Ofensiva, es necesario observar las condiciones políticas y sociales del período, Unal dijo que el 30 de agosto constituye la última parte de la fase militar de la Guerra de Independencia. Al explicar que la ocupación diezmada de Estambul, la capital del Imperio Otomano, y muchas regiones dentro de sus fronteras políticas por parte de los Estados de la Entente, ha herido profundamente a la s